HZ. MEHDİ (AS)’IN 30 ÇIKIŞ ALAMETİ

, , No Comments



1- Ay’ın Yarılması
Saat (kıyamet saati) yakınlaştı ve Ay yarıldı. (Kamer Suresi, 1)
Kamer Suresi’nde on dört yüzyıl öncesinden haber verilen ayet, 20 Temmuz 1969’da Ay yüzeyinde yapılan çalışmalar ile gerçekleşmiştir. Amerikalı astronotların Ay’a ayak basarak, Ay toprağı üzerinde bilimsel araştırmalar yapmaları, taş ve toprak örnekleri toplamaları ayın yarılması ayetindeki ifadelere tam olarak uymaktadır. (En doğrusunu Allah bilir)

1--Ay'ın-Yarılması
2- İran- Irak Savaşı
Şevval ayında ayaklanma Zilkade’de harb konuşmaları, Zilhicce’de ise harb vaki olacak. (Kıyamet Alametleri,s. 166)
Şevval ayında ayaklanma…>>İran Şahı’na karşı olan ilk ayaklanma bilindiği gibi hadiste belirtilen 5 Şevval 1398 (8 Eylül 1976)’de olmuştur.
Zilkade’de harp konuşmaları ve Zilhicce’de ise harp vaki olacak…>>Hicri 1400 Zilhicce (1980 Ekim) ayında İran-Irak arasındaki savaş tam anlamıyla başlamıştı.
2--İran--Irak-Savaşı
3- Afganistan’ın İşgali
Talikan’a (Afganistan’a) yazık oldu. Şüphesiz Allah Teala’nın orada altın ve gümüş olmayan hazineleri vardır. ” (Kitab-ul Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 59)
Hadiste Afganistan’ın ahir zamanda işgal edileceğine işaret vardır. Gerçekten de Rusların Afganistan’ı işgali olan 1979 yılı Hicri 1400 yılına, diğer bir ifadeyle Hicri 14. yüzyılın başlangıcına denk gelmektedir.
Orada altın ve gümüş olmayan hazineleri vardır…>>Rivayetin bu bölümünde de Afganistan’ın maddi zenginliklerine dikkat çekilmektedir. Bugün Afganistan’da çeşitli sebeplerle işletilmeye açılmamış büyük petrol yatakları, demir havzaları ve kömür madenleri tespit edilmiştir.
3--Afganistan'ın-İşgali
4- Fırat’ın Suyunun Kesilmesi
Resulullah buyurdu ki: (1) Fırat Nehri’nin suyu çekilip (2) altından bir dağ meydana çıkmadıkça kıyamet kopmaz… (Riyazü’s Salihin, 3/332)
(1) Fırat Nehri’nin suyunun çekilip… >>Suyuti’nin kitabında bu hadis “suyun durdurulması” olarak geçmektedir. Gerçekten de Keban Barajı, Fırat Nehri’nin suyunu durdurarak kesmiştir.
(2) “Altın”dan bir dağ meydana çıkmadıkça…>>Yapılan baraj sayesinde; elektriğin üretilmesi, toplanan suyun arazide kullanılarak toprağın veriminin artması ve ulaşım kolaylığının sağlanması gibi sebeplerle, buradaki topraklar “altın” gibi kıymetli hale gelmiştir.
4--Fırat'ın-Suyunun-Kesilmesi
5- Ramazan Ayı’nda Ay ve Güneş Tutulmaları
Mehdi için 2 alamet vardır ki…Bunun birincisi, Ramazan’ın birinci gecesi Ay’ın ikincisi de ortasında Güneş’in tutulmasıdır. (El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 47)
Bu hadise uygun olarak, 1981 yılında (Hicri 1401’de) Ramazan Ayı’nın 15. günü Ay, 29. günü de Güneş tutulmuştur. Yine “ikinci olarak”, 1982 yılında (Hicri 1402’de) Ramazan Ayı’nın 14. günü Ay, 28. günü de Güneş tutulmuştur.
5--Ramazan-Ayı'nda-Ay-ve-Güneş-Tutulmaları
6- Kuyruklu Yıldızın Doğması
O gelmeden önce, doğudan ışık veren bir kuyruklu yıldız görünecektir. (El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 53)
O yıldızın doğması, Güneş ve Ay tutulmasından sonra olacaktır. (Kitab-ül Burhan Fi Alameti-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 32)
Hadislerde belirtildiği gibi:
– 1986 yılında (Hicri 1406’da) yani 14. yüzyıl başlarında “Halley” kuyruklu yıldızı Dünyamız’ın yakınından geçmiştir. Bu kuyruklu yıldız parlak ışıklı bir yıldızdır.
6--Kuyruklu-Yıldızın-Doğması
7- Kabe Baskını ve Kabe’de Kan Akıtılması
Onun çıkacağı yıl, insanlar hacca, başlarında bir emir bulunmadan gidecekler… Hep birlikte Beyt-i Şerif’i tavaf edecekler, sonra Mina’ya indiklerinde, köpekler gibi birbirine saldıracak, hacılar soyulacak, kanlar Akabe Cemresinin üzerine akacak. (Kıyamet Alametleri, s. 168-169)
Yukarıdaki hadislerde “onun çıkacağı yıl” cümlesi ile, Mehdi’nin çıkış tarihinde Hac sırasında meydana gelecek bir katliama dikkat çekilmektedir. 1979 yılında, Hac sırasında gerçekleşen Kabe baskınında aynen böyle bir katliam yaşanmıştır. Bu kanlı Kabe baskını da ahir zamanın başlangıcının ve Mehdi’nin çıkışının diğer alametlerinin gerçekleştiği dönemin tam başında yani Hicri 1400 yılının ilk gününde, 1 Muharrem 1400 (21 Kasım 1979) tarihinde meydana gelmiştir.
7--Kabe-Baskını-ve-Kabe'de-Kan-Akıtılması
8- Güneş’ten Bir Alametin Belirmesi
O, (Mehdi), Güneş’ten bir alamet belirinceye kadar gelmeyecektir. (El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 47)
Kıyametin alametlerinden biri de Güneş’te meydana gelecek olağanüstülüklerdir. 20. yüzyılda Güneş’te büyük bir patlama yaşanmış ve Dünya bu patlamadan çok etkilenmiştir. Hadiste yer alan Güneş’te belirecek söz konusu alamet, 20. yüzyılda görülen bu büyük patlama olabilir.
8--Güneş'ten-Bir-Alametin-Belirmesi
9- Sistemlerin Değişmesi
Zamanın inkitaa uğradığı (zamanın kesildiği) bir dönemde Mehdi denen bir adam gelecek… (Kitab-ül Burhan fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 14)
Bu hadiste Peygamber Efendimiz, Mehdi’nin “zamanın kesildiği” yani birçok hadis yorumcusunun da ifade ettiği gibi “zamanın farklılaştığı”, “sistemlerin değiştiği” bir dönemde geleceğini bildirmiştir. Bu hadiste işaret edilen “sistem değişikliği” ile kast edilenin, 20. yüzyılda dünyanın dört bir yanında hakim olan komünist rejimlerin yüzyılın sonlarına doğru yıkılması olması muhtemeldir.
9--Sistemlerin-Değişmesi
10- Tozlu Dumanlı Bir Fitne
Tozlu dumanlı, karanlık bir fitne görülecek, bunu diğerleri takip edecek… (Kitab-ül Burhan fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 26)
Bu hadiste ise, Hz Mehdi (a.s.)’ın çıkışından önce, tozlu ve dumanlı, karanlık bir fitnenin görüleceğinden söz edilmektedir. Hadisin, 11 Eylül 2001 tarihinde Amerika Birleşik Devletleri’nin New York ve Washington şehirlerinde meydana gelen, dünya tarihinin en büyük terör olayı olarak nitelendirilen saldırıya işaret etmesi muhtemeldir. Televizyon ekranlarında ve gazetelerde de şahit olunduğu gibi, bu iki büyük terör olayının ardından büyük bir toz bulutu ve duman çevreyi sarıp kuşatmıştır.
10--Tozlu-Dumanlı-Bir-Fitne
11- Yaygın Katliamların Meydana Gelmesi
Mehdi’den önce, yaygın katliamların vuku bulacağı büyük bir fitne görülecektir.(El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar, s. 37)
Peygamberimiz (sav)’in Mehdi’nin gelişi ile ilgili bildirdiği hadislerin büyük bir kısmında, Mehdi gelmeden önce dünyada karmaşa, güvensizlik ve huzursuzluğun hakim olacağı üzerinde durulmaktadır. Savaşlar ve çatışmaların yanı sıra, toplu katliamların yaşanacak olması da bu dönemin belirgin özellikleri arasındadır. Ayrıca hadiste katliamların yaygın olacağına, yani tüm dünya çapında yaşanacağına dikkat çekilmektedir.
11--Yaygın-Katliamların-Meydana-Gelmesi
12- Şam ve Mısır Meliklerinin Öldürülmesi
Ondan önce Şam ve Mısır melikleri (hükümdar, memleket sahibi) öldürülecektir…(El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar, s. 49)
Bu hadiste Hz. Mehdi (a.s.)’ın gelişinden önce Şam ve Mısıryöneticilerinin öldürüleceklerine dikkat çekilmektedir. Mısır’ın yakın tarihi incelendiğinde hadiste de belirtildiği gibi bir “meliğin” öldürüldüğü görülmektedir: 1970 yılında Mısır’ın başına geçen ve 11 yıl iktidarda kalan (resmin sağındaki) Enver Sedat.
12--Şam-ve-Mısır-Meliklerinin-Öldürülmesi
13- Şehirlerin Yok Olması
“Büyük şehirler dün sanki yokmuş gibi helak olur.” (Kitabül Burhan Fi Alametil Mehdiyyil Ahir Zaman, s. 38)
Hadislerde belirtilen büyük şehirlerin, mamur beldelerin helak oluşu ve harab edilmesi, savaşlar ve çeşitli doğal afetler sonucunda meydana gelen yıkımları akla getirmektedir. Bunların yanısıra yakın geçmişte geliştirilen nükleer silahlar, uçaklar, bombalar, füzeler ve benzeri silahların savaşlarda kullanılması da büyük tahribata neden olmuştur. Bu tahrip gücü yüksek silahlar tarihteki benzerleriyle kıyaslanmayacak düzeyde yıkımlara yol açmıştır. Elbette hedef konumundaki “büyük şehirler” de bu yıkımlardan birinci derecede etkilenen yerler olmuştur.
13--Şehirlerin-Yok-Olması
14- Dördüncü Sulh ve Arap-İsrail Barışı
Ebu Naim, Ebu Umameden tahric etti, Resulullah (sav) buyurdu: Sizinle insanlar (bir nüshada Rumlar deniyor) arasında dört sulh olacak, dördüncü sulh, Heraklius ehlinden bir adam vasıtası ile olur ve bu yedi sene devam eder. Denildi ki: “Ya Resulullah, o gün insanların imamı kimdir?” Buyurdu ki: “Evladımdan kırk yaşında Mehdi’dir.” (Kıyamet Alametleri, Osman Çataklı, 299/8)
Hadiste Hz. İsa ile birlikte yeryüzünde bulunacak olan Mehdi’nin alametlerinden biri haber verilmiştir. Bu alamete göre Müslümanlarla Müslüman olmayanlar arasında 4. kez bir barış anlaşması yapılacak, bu anlaşma 7 yıl sürecektir.
14--Dördüncü-Sulh-ve-Arap-İsrail-Barışı
15- Bir Ordunun Kaybolması
Bir ordu savaş için gelir, çöle girdiğinde baş ve sonundakileri batar, ortadakiler de kurtulmaz. (Hanbel, Tirmizi, İbni Mace, Ebu Davud’dan; Geleceğin Tarihi 4, s.30)
2003 yılında gerçekleşen Irak Savaşı sırasında Irak ordusunun büyük bir kısmının neredeyse birden bire ortadan yok olması savaşın en dikkat çekici olaylarından biriydi. Birçok gazete ve televizyonda, Cumhuriyet Muhafızları olarak bilinen yaklaşık 60.000 kişilik ordunun ve Fedailer olarak bilinen yaklaşık 15.000 Iraklı askerin kaybolması haber olarak yer aldı. Yukarıdaki hadislerde bu konuya dikkat çekilmesi, Hz. Mehdi (a.s.)’ın geliş alametlerinden biri olan “bir ordunun batması” olayının gerçekleşmiş olabileceğini göstermektedir. (En doğrusunu Allah bilir) Nitekim ilerleyen günlerde de savaş uçaklarının bir kısmının çöl kumları altına gömülmüş olarak bulunması, hadiste bahsedilen çölde bir ordunun batması olayının Irak ordusu ile ilgili olma ihtimalini güçlendirmektedir.
15--Bir-Ordunun-Kaybolması
16- Bağdat’ın Alevlerle Yok Edilmesi
Ahir zamanda Bağdat alevlerle yok edilir… (Risalet-ül Huruc-ül Mehdi, Cilt 3, sf. 177)
2003 Irak Savaşı’nda, savaşın ilk gününden itibaren Bağdat, en yoğun bombardımana tutulan şehirlerden biri olmuştur. Ağır bombardıman, geceleri Bağdat’ın tıpkı hadiste haber verildiği gibi alev alev yanmasına neden olmuştur. Bağdat’ın gazete ve televizyon haberlerine yansıyan görüntüleri, yukarıdaki hadiste dikkat çekilen olayla tam olarak mutabıktır. Bu da ahir zamanda bulunduğumuzu gösteren açık alametlerden biridir.
16--Bağdat'ın-Alevlerle-Yok-Edilmesi
17- İsrail-Filistin Barış Görüşmeleri
Beyt-i Makdis’de barış anlaşması olacaktır. (Risalet-ül Huruc-ül Mehdi, cilt 3, s. 184)
Beyt-i Makdis Mescid-i Aksa’nın bir ismidir. Bu hadiste de Beyt-i Makdis denilerek Kudüs’te gerçekleşecek bir barış anlaşmasından bahsediliyor olabilir. Nitekim Filistin topraklarında çatışma ve gerilim elli yılı aşkın bir süredir devam etmektedir. Ancak 1993 yılında Oslo’da yapılan barış görüşmeleri bu topraklara huzur ve güvenliğin gelmesi için önemli bir adım olmuştur. Her ne kadar Oslo’da alınan kararların bazıları adil olmasa ve bazıları da tam anlamıyla uygulamaya geçirilemese de, iki tarafın belli konular üzerinde mutabakata varması önemli bir gelişmedir. 2003 yılında da başta “Yol Haritası” girişimi olmak üzere iki taraf arasında barış müzakereleri devam etmiştir.
17--İsrail-Filistin-Barış-Görüşmeleri
18- Irak’ın Yeniden Yapılanması
..Irak’a saldırmadıkça kıyamet kopmaz. Ve Irak’taki masum insanlar Şam’a doğru sığınma yerleri ararlar. Şam yeniden yapılanır, Irak da yeniden yapılanır.(Kenzul Ummal, Kitab-ul kıyame kısm-ul efal, c.5, s. 254)
Hadiste Irak’ın yeniden inşa edileceğine dikkat çekilmektedir. Önce İran-Irak Savaşı, daha sonra Körfez Savaşı, son olarak da 2003’teki Irak Savaşı’nın ardından, Irak’ta pek çok şehir yerle bir olmuştur. Bu savaşın sonrasında yaşanan yağma olaylarının da etkisiyle büyük bir harabeye dönüşen Irak’ın yeniden inşa edilmesi mecburi hale gelmiştir. Bu durum gazete haberlerinde de çok geniş olarak yer almıştır.
18--Irak'ın-Yeniden-Yapılanması
19- Şam’da Fitneler
Şam’da fitneler bir taraftan sakinleştikçe, diğer bir taraftan alevlenir. Gökten çağırıcı bir melek “Mehdi emirinizdir. Mehdi Halifenizdir” demedikçe de fitneler bitmez. (Risalet-ül Huruc-ül Mehdi, s. 63)
Şam, Arapçada kelime manası olarak “sol” anlamına gelir ve eskiden beri Hicaz bölgesinin (Mekke ve Medine şehirlerinin bulunduğu bölge) sol tarafında kalan ülkeleri ifade eder. Geçtiğimiz yüzyılın başından itibaren bu bölgede sık sık iç savaşlar, ihtilaller, çatışmalar ve büyük savaşlar yaşanmıştır. Bu kargaşaların biri diğerini tetiklemiş, bu topraklarda yaşayan hemen hemen tüm insanlar bu durumdan etkilenmişlerdir. Hadiste bildirilen “fitneler bir taraftan sakinleştikçe, diğer bir taraftan alevlenir” ifadesi de bu açıdan dikkat çekicidir. Yaklaşık elli yıl içinde, bu bölgede yaşanan belli başlı büyük olayları şöyle sıralayabiliriz: Süveyş Savaşı, Altı Gün Savaşları, Yom Kippur Savaşı, Lübnan İç Savaşı, Filistin topraklarında halen süregiden çatışma ve gerginlikler…
19--Şam'da-Fitneler
20- Mahalle Aralarında Savaş
Benim görmekte olduğum helak yerlerini sizler de görebiliyor musunuz? Ben evlerinizin aralarına fitne ve felaket mahallelerini şiddetli yağmur sellerinin açtığı yarlar gibi görüyorum buyurdu.
(Sahih-i Müslim, 4/2221; Ölüm-Kıyamet-Ahiret ve Ahir Zaman Alametleri, s. 368, no. 671)
Gerilla savaşı yöntemi 20. yüzyılda yaygınlaşmış olan bir savaş yöntemidir. Bu yöntemin kullanıldığı çatışmalar hep mahalle aralarında devam eder. Geçtiğimiz yüzyıl bu savaş yönteminin örnekleriyle doludur.
20--Mahalle-Aralarında-Savaş
21- Masum çocukların öldürülmesi
Muhammed ümmetinden masum bir çocuk öldürüldüğünde, gökten bir melek ‘hak onda (Mehdi’de) ve onun yanında olandadır’ diye haykırır. (Sabban İsafur Ragibin, s.154)
Ahir zamanın önemli alametlerinden biri de masum çocukların öldürülmesidir. Bu durumun örnekleri özellikle son yıllarda yaşanan savaş ve çatışmalarda yoğun olarak görülmektedir. Afrika ülkelerinde yaşanan kimi iç savaşlarda küçük çocukların savaşmaya mecbur bırakılmaları ve acımasızca katledilmeleri bu örneklerden biridir. Çocukların yoğun olarak hedef alındığı yerlerden biri de Filistin topraklarıdır. 2002-2003 yılları içinde Filistin’de 500’den fazla çocuk, İsrail askerlerinin kurşunlarına hedef olup hayatını kaybetmiştir. Irak Savaşı sırasında da doğumevleri vurulmuş, pek çok çocuk ölmüştür.
21--Masum-çocukların-öldürülmesi
22- Fitnelerin Çoğalması
Kıyamet yaklaştığı zaman ve müminlerin kalbi; ölüm, açlık, fitneler, sünnetlerin kaybolması, bid’atlerin ortaya çıkması, emri bil maruf ve nehyi anıl münker (iyiliği emredip kötülükten menetme) imkanlarının kaybolması gibi sebeplerle zayıfladığı zaman benim evlatlarımdan Mehdi ile Cenab-ı Hak sünnetleri ihya eder. Onun adalet ve bereketi ile müminlerin kalbi ferahlar, Acem (Arap olmayan) ve Arap milletleri arasında ülfet ve muhabbet yerleşir.
(Kitab-ül Burhan Fi Alameti-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 66)
Fitne ortamları sağlam imana sahip müminler için imanlarının güçlenmesine, sabırlarının ve ahiretteki derecelerinin artmasına vesile olurken, zayıf ve yüzeysel imana sahip kimselerin imanlarını kaybetmelerine ya da imanlarının daha da zayıflamasına yol açar. Mehdi bu tür bir fitne ortamının en yoğun ve şiddetli olarak yaşandığı bir dönemde ortaya çıkacaktır.
22--Fitnelerin-Çoğalması
23- Her Yere Ulaşan Bir Fitne
Hiçbir tarafın ondan mahfuz kalmayacağı bir fitne zuhur edecek, bu fitne kaldığı yerden hemen başka bir tarafa yayılacak ve bu durum bir münadinin semadan seslenerek: “Ey insanlar, emiriniz artık Mehdi’dir” demesine kadar devam edecektir. (El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 23)
Hadislerde herkese ulaşacak, hızla yayılacak bir fitneden bahsedilmektedir. Yani herkesin haberdar olacağı, dine ve Allah’a karşı ortaya sürülen bir fitne insanların imanlarını hedef alacaktır. Günümüzde, Allah’ın varlığına ve dinin yaşanmasına karşı öne sürülen en geniş çaplı fikri akım materyalist felsefedir. Bu felsefenin kendisine dayanak aldığı sözde bilimsel temel ise “evrim teorisi”dir. Hiçbir bilimsel ve mantıksal delile dayanmadığı, tamamen akıl ve bilim dışı olduğu halde, yoğun propaganda, aldatmaca ve göz boyama yöntemleriyle bu safsata dünya çapında belirli materyalist odaklar tarafından kitlelere empoze edilmeye çalışılmaktadır.
23--Her-Yere-Ulaşan-Bir-Fitne
24- Haramların Helal Sayılması
Bir fitne görülür, bunu diğer fitneler takip eder. bundan sonra bütün haramların helal sayılacağı bir fitne gelir. (Kitab-ül Burhan Fi Alameti-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 26)
Günümüzde fuhuş, kumar, içki, rüşvet gibi birçok fiil, haram olmalarına rağmen dünyanın pek çok ülkesinde giderek artan bir oranda işlenmektedir. Kimi Batılı gazete ve televizyonlarda bu haramları işleyenler sıkça övülmekte ve teşvik edilmekte, hatta işlemeyenler yerilmektedirler. Yapılan istatistikler ise bu konudaki sayının giderek arttığını göstermektedir. Hz Mehdi (a.s.)’ın çıkış habercisi olan bu karanlık ortam, aynı zamanda Hz. İsa (a.s.)’ın gelişinin de yakınlaştığına işaret etmektedir.
24--Haramların-Helal-Sayılması
25- Allah’ın Açıkça İnkar Edilmesi
Allah apaçık inkar edilir hale gelmedikçe kıyamet kopmaz. (Kitabül Burhan Fi Alametil Mehdiyyil Ahir Zaman, s. 27)
Allah’ı inkar etme sapkınlığı olan ateizm, 19. yüzyılın sonundan itibaren yaygınlaşmıştır. Materyalizm ve Darwinizm’in yaygınlaşmasıyla kendilerine felsefi ve sözde bilimsel dayanak buldukları yanılgısına kapılan ateistlerin sayısı 20. yüzyılda artmıştır. Ateistler bu dönemde sapkın görüşlerinin propagandasını yapma imkanı bulmuşlardır. Ateizm, samimi olarak iman edenlerin yürüteceği fikri mücadele ile Allah’ın izniyle yok olmaya mahkumdur.
25--Allah'ın-Açıkça-İnkar-Edilmesi
26- Allah’tan Başka İlahlar Edinilmesi
Ümmetimden bir kısım insanlar putlara dönüp tapıncaya kadar kıyamet kopmaz. (Kıyamet Alametleri, s. 241)
Allah’tan başkasını İlah edinmek hiç şüphesiz çok büyük bir sapkınlık ve günahtır. Bazı insanlar, putlara tapmaktan bahsedildiğinde, yalnızca geçmiş toplumların yaptığı gibi tahtadan veya taştan yontulmuş heykellere tapmaktan bahsedildiğini sanırlar. Oysa bu bir yanılgıdır. Şirk koşan bir insan, yalnızca insan yapımı putlara tapan insan demek değildir. Allah’ın, Kuran’da bildirdiği gibi, şirk koşmadan iman etmek demek “dini yalnızca Allah’a halis kılarak -yani yalnızca Allah’ın rızasını ve rahmetini umarak- iman etmek” demektir. Ahir zamanda ise, şirk koşmadan samimi olarak iman eden insanların sayısı azalacak, gösteriş için ibadet eden, Allah’ın hak dininden uzaklaşarak kendilerine birtakım batıl inanışlar edinen insanların sayısı artacaktır.
26--Allah'tan-Başka-İlahlar-Edinilmesi
27- Materyalist Felsefenin Yaygınlaşmasına İşaret
Bismillah harflerinin değeri kaybettirildiği zaman Mehdi zuhur eder. (Risalet-ül huruc-ül Mehdi, s. 29)
Hadiste geçen “besmele”den kasıt, insanların din ahlakına bakış açısı ve imani durumları olabilir. Nitekim insanların imanlarının zaafa uğradığı bir dönemde Hz Mehdi (a.s.) zuhur edecek ve bu akımları fikren ortadan kaldıracaktır. Bu açıdan düşünüldüğünde, hadiste geçen ifade, materyalist ve Darwinist felsefenin insanlar üzerindeki etkisinin çok olacağına işaret olabilir. Hz. İsa’dan önce gelecek olan Hz. Mehdi (a.s.)’ın vazifelerinden birisi -belki de en önemlisi- bu felsefe ve fikir akımlarını bertaraf ederek Hz. İsa’ya ortam hazırlamasıdır.
27--Materyalist-Felsefenin-Yaygınlaşmasına-İşaret
28- Anarşi ve Kargaşa Günleri
Kıyametin hemen yakınında anarşi ve kargaşa günleri vardır. (Suyuti, Cami’üs Sagir, 3/211)
Anarşi ve çatışma, geride bıraktığımız yüzyılın en belirgin özelliklerinden biridir. İç savaşlar, ihtilal ve ayaklanmalar binlerce insanın hayatına mal olmuş, güvenlik ve huzur insanların en büyük özlemlerinden biri haline gelmiştir. Kimi Afrika ülkelerinde bir türlü son bulmayan iç savaşlar, başta Güney Amerika olmak üzere bazı ülkelerde yaşanan ihtilal ve ayaklanmalar, Güney Asya’da yaşanan çatışma ve savaşlar, Ortadoğu’da yaşanan gerginlikler bu kargaşanın sadece bilinen belli başlı örnekleridir.
28--Anarşi-ve-Kargaşa-Günleri
29- Barışın Kalkması
Bütün kalplerin içine fesat düştüğü için bir kısım halk diğeriyle konuşarak barış ve ittifak gösterileri yaparlar. Fakat kalplerinde barış ile ittifaka muhalif bir durum olduğu bir devir gelmedikçe kıyamet kopmaz. (Ölüm-Kıyamet-Ahiret ve Ahirzaman Alametleri, s. 382, no.701)
Yukarıdaki hadis günümüzde açıkça yaşanmaktadır. Özellikle İsrail-Filistin arasında her türlü girişim ve çabaya rağmen bir türlü gerçekleşemeyen barış, hadisin işaret ettiği olaylardan biri olabilir. (En doğrusunu Allah bilir.) Ayrıca günümüzde yeryüzünde barışın yerleşmesi, savaş ve kavgaların bitmesi için dünyanın dört bir yanında barış yanlıları tarafından gösteriler düzenlenmektedir. Ancak tüm bu gösteriler yalnızca Ortadoğu’da değil dünyanın birçok bölgesinde devam eden çatışma, savaş ve katliamları engelleyememektedir.
29--Barışın-Kalkması
30- İhtilallerin Olması
… (O sırada) fitneler, karışıklıklar, ihtilaller çok olur da insanlar birbirlerini öldürürler. İnsanlar kendi canlarına kıyarlar ve yeryüzünü belalar kaplar. (Ölüm-Kıyamet-Ahiret ve Ahirzaman Alametleri, s. 482, no. 901; Kitabü’n-Nihaye, İbn-i Kesir, 1/131)
İç çatışmaların ve ihtilallerin artması, Peygamberimiz (sav)’in ahir zamanla ilgili verdiği önemli bilgilerdendir. 20. yüzyılın sonlarından itibaren başta Salvador, Nikaragua gibi Orta ve Güney Amerika ülkeleri olmak üzere, dünyanın dört bir yanında ihtilaller, darbeler ve karşı-darbeler yaşanmıştır. 1980’lerin başında Orta Amerika’da, bir grup yönetici kadro ile askeri liderler arasında meydana gelen menfaat çatışmaları, kırsal kesimlerde örgütlenen gerilla hareketlerinin de güç kazanmasıyla yaklaşık 22 milyon insanı etkisi altına alan büyük bir çatışma ve kargaşa ortamına dönüşmüştür. Yapılan ihtilaller ile Nikaragua’da Somoza iktidarı devrilmiş, Honduras, El Saldavor ve Guetemala’da büyük ayaklanmalar yaşanmıştır. Tüm bu olaylar sırasında yalnız 1982 yılında, söz konusu bölgede 15 bin kişi hayatını kaybetmiştir.
30--İhtilallerin-Olması

0 yorumlar:

Yorum Gönder