Hadislerin Doğruluğu Kuran'a Arz Edilerek Anlaşılır

, , No Comments




Peygamberimiz’den nakledildiği iddia edilen sözler (hadisler) Peygamberimiz’in şehadetinden birkaç yüzyıl sonra kayıt altına alınmıştır. Kütüb-i Sitte’nin yazarlarından Buhari, Hicri 256’da, Müslim 261’de, Tirmizi 279’da, Ebu Davud 275’de, Nesei 303 yılında, İbni Mace 273’de vefat etmişlerdir. Kulani Hicri 329’da, Babuvay 381’de, Cafer Muhammed
Tusi 411’de, El Murtaza 436’da vefat etmiştir. Tarihi kaynaklardan ve elimize ulaşan ilk hadislerden Peygamberimiz ve dört halife dönemine ait hiçbir yazılı hadis bulunmadığı bilinmektedir. Halife Hişam, ez Zuhri hadislerini ilk toplayan kişi olarak kabul edilir. Bu da, Peygamberimiz’in şehadetinden 2 ila 3 yüzyıl sonrasına rastlamaktadır.

Hadis nakli ya da yazımı, peygamberimiz zamanında yasaklanmıştır. Daha sonra peygamberimiz izin vermiştir diyenler, lütfen dört halife devrinde hadis nakli ve yazımı konusunda nasıl yasaklar getirilerek, mücadele edildiğini iyi araştırmalıdırlar. Peygamberimizin döneminde ve dört halife devrinde yazılmış ve günümüze kadar gelmiş hiçbir hadis kitabı yoktur. Hadislerin toplanmaya başlanması, dinin mezheplere bölünmesi ile başlamıştır. Yani peygamberimizin ölümünden yüzlerce yıl sonra.


Günümüzde bazı kesimler, Buhari’nin bir hadisini inkâr eden, dinden çıkmıştır diyecek kadar ileri giderler. Acaba bunu söyleyenlerin, Buhari'nin hadis toplarken, izlediği yöntemi konusunda bilgisi var mı?

Bakın Buhari 600 000 hadisin içinden seçmeler yapmış, diğerlerini hurafe diye ayıklayıp ve bu hadislerin içinden de, 2,762 sini kabul edip, kitabına nasıl dâhil etmiştir. Bugün hadis sayısı ise milyonları aşmış durumda.Ne yazık ki bu hadislerin içerisinde Kuran ile taban tabana zıt binlerce hadis bulunmaktadır.

Acaba Peygamberimiz aynı konuda, birbirinin tam tersi hükümler, bilgiler verir mi? Bakın Kuran ne diyor?

44 - Eğer o, bize karşı bazı sözleri uydurup söylemiş olsaydı.
45 - Muhakkak onun sağ elini (bütün güç ve kudretini) çekip alıverirdik.
46 - Sonra onun can damarını elbette keserdik.
47 - O zaman, sizden hiç kimse araya girerek bunu kendisinden engelleyip uzaklaştıramazdı." (Hakka Suresi)

Kuran’ın ipine sarılarak, Kuran’ın sınırlarını aşmamamız, emin olmadığınız bilgilerin ardına düşmemiz için hadisleri ve birçok rivayeti ancak KURAN’A ARZ EDEREK doğruluğunu anlamamız gerekmektedir. Bizler, Allah’ın apaçık hüküm verdikleri ayetleri görmezden gelerek, beşerin rivayetlerine hiç düşünmeden, Kuran süzgecinden geçirmeden onlara sarılarak, emin olmadığımız bir yolun yolcusu olamayız.

Dolayısıyla bu bağlamda, Allah’ın Resulünün gerçek sünnetine ve geleceğe dair verdiği müjdelerine Kuran rehberliğinde gereken önemi verebiliriz. Hak ile batılı Kuran ile ayırt edebiliriz.

Ey iman edenler! Eğer Allah'a karşı gelmekten sakınırsanız; O, size iyiyi kötüden ayırt edecek bir anlayış (Furkanı) verir ve sizin kötülüklerinizi örter, sizi bağışlar. Allah, büyük lütuf sahibidir. (Enfal Suresi,29)

Rabbinizden size indirilene uyun, O'ndan başka velilere uymayın. Ne az öğüt alıyorsunuz? (Araf Suresi, 3)

http://kurandaceliskiolmaz.com/

0 yorumlar:

Yorum Gönder